Felek bir gün asalete can verdi, adına da ' kadın ' dedi ...
Kitap Adı : Bütün Kadınlar Aptal Sen Hariç
Yazar Adı : Erdal Demirkıran
Sayfa Sayısı : 359
Yayınevi : Kashna
Puan : 3.5 / 5
Herkese yeniden merhaba ! :)))
Okuduğum başka bir kitap ile buradayım. Ay bakın okuduğum ikinci kitabında yorumunu da buraya yazıyorum, nazar değmesin. ! :))
Daha önce başka bir kitabını okuduğum Erdal Demirkıran'ın başka bir kitabı ile karşınızdayım.
Bütün Kadınlar Aptal Sen Hariç ; Hariç kadına ithafımdır .. diyerek başlıyor kitaba sevgili yazarımız.
Aslında tüm kadınlar olarak bildiğimiz ama toplu bir şekilde yüzümüze çarpılmasından hoşlanmadığımız gerçeklerin yazılı olduğu bir kitap diyebilirim. Nasıl ? derseniz eğer biraz açıklamaya çalışayım.
İstisnalardan bahsetmek değil amacım, genelden bahsediyorum. Türkiye gerçeğinden aslında. Evet dediği doğru yazarın, bir çok kadınımız iş bitirmek, sorun çözmek yerine ; işten vazgeçiyor, sorunların ise üzerini örtüyor. Kadını aramak istediğimiz zaman genelde yok kadın, evet yok. Hem kendi kendine yaptığı kısıtlamayı yaşarken hemde toplumun empoze ettiği gerçekleri yaşayan kadın, kocası varsa dünyalar olan ama kocası arkasında olmadığı sürece bir hiç olan kadın. Aman 'kadın dediğin evinde olur sadece doğurur, kocasını bekler, kocasını hoş eder, itaat eder, okumaz, düşünmez, susar' , zihniyetlilerin kadına empoze ettiği gerçeği yaşar kadın dediğin. Aynı zamanda geride durur ve , sorunun parçası olur. Daha kadın doğmadan ona uygun olan yaşam tarzı benimsetilmiştir zaten, ana rahmindeki bebeğin kız olacağı duyulunca, odalar, kıyafetler pembelere bürünür. Bebeğe alınacak hediyeler özellikle pembe seçilir . Alınacak oyuncaklara sıra geldiğinde ise ne kadar barbie bebek, oyuncak mutfak eşyası ve yemek takımları, pembe süpürgeler, ütüler, oyuncak makyaj setleri.. Her şey hazırlanmıştır. Çünkü kadın dediğin sadece evin içerisinde işe yaramaktadır. Aslında mikroskop, teleskop , stetoskop alsak çocuklarımıza ? Belki içlerindeki dahiyi çıkarırız ?
Unutmayın ; Çocukken oynanan her bir oyun staj hükmündedir.
Bu kitaptan önce Yılmaz Özdil- Kadın kitabını okumuştum. Biraz oradan alıp değineceğim konularda var. Mesela kadınların, kocalarının arkasında kalması gibi. Bu ' her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır ' sözü benim için bir hiç olmaktan öteye gidemiyor. Her başarılı erkeğin arkasında olmak yerine, sen kendin başarılı ol, arkada kalmak yerine statünü dengele. Bir başbakan,cumhurbaşkanı,bakan, milletvekili karısı olmaktan öteye git. Kendine güvenin olsun,ayakların yere bassın. Kocan olmasa bile gerine gerine, güvenle çık insanların karşısına. Silik bir birey olarak asla değil. Şuanda iktidar olsun, olmasın. Meclisteki erkek bireylerin arkalarındaki kadınları düşünün. Büyük ihtimalle kocaları olmasaydı bir hiç olacaklar ve toplum tarafından görülmemeye devam edeceklerdi. Çünkü bizim kadınımız eğitimsiz, çünkü bizim kadınımızı doğduklarından itibaren kalıba soktular, döktüler. Kadınımız okumak istediği zaman , ona ' hayır ' dediler. Tarihin altın sayfalarına adını yazdıran kadınlarımızda işte bu dayatmaya ' hayır ' diyen kadınlarımızdan çıktı. ( Bence ! )
Kadın kendi kendini değersizleştirdi. Nasıl olsa yapamam , izin vermezler diyerek çıkış yolu aramadan koltuğuna oturdu. Sonra güvensiz kadınlar oldular. Güvensiz kadınlar büyüdüler, büyük ihtimalle babalarının kafa yapılarında birileriyle evlendiler, zorla yahut bilerek. Güvensiz kadınlar, güvensiz çocuklar yetiştirdiler ve önünü alamamaya başladığımız kısır döngü çıktı ortaya. Susup oturmak yerine, elimizi taşın altına koyun diyor yazar evet.