20 Ocak 2015 Salı

Zülfü Livaneli - Mutluluk

  Zülfü Livaneli - Mutluluk

Kitap Adı ; Mutluluk
Yazar Adı : Zülfü Livaneli
Sayfa Sayısı ; 343
Yayınevi ; Remzi Kitabevi 
İlk Basım ; Kasım, 2002
Puan ; 4/5 
  
Nenesi ölmeden önce onu severken, ' Bu kızın gözleri,' derdi; ' güneşe, sen doğma da ben doğayım diyor.'


Meryem, Van gölü kıyısında yarı kasaba, yarı köy harap yerde yaşayan 17 yaşında bir genç kızdır. Günleri normal seyrinde devam ederken amcasına yemek götürmek için gittiği bağ evinde,amcası tarafından tecavüze uğrayarak hayatı değişir. Kasabada yaşayan insanlar, artık onun günaha batmış ve bir daha temizlenemeyecek bir mahluk olduğunu düşünmektedirler.
Cemal, Meryem'in amcasının oğludur  ve Gabar dağlarında terörün kucağında askerlik yapmaktadır. 
Meryem'in artık kasabada yaşamamasına karar veren aile bireyleri, en başta şeyh amcası, onu izbe bir ambara kilitler ve kendi yazgısını kendisinin belirlemesini isterler, en uygun olanı kendini öldürmesidir. Meryem kendini öldürür ve bu dava böylece kapanıp gider ancak Meryem bu yolu denese bile son anda vazgeçer çünkü, kafası hurafe ile dolu olan genç kız, daha önce böyle şeyler yaşayan genç kızların gittiği yerin yani İstanbul'un çok yakında, dağın arkasında olduğunu düşünür ve kendini öldürmekten vazgeçer oda İstanbul'a gidecektir ve Meryem ile İstanbul'a gidecek olan kişi askerden yeni dönen Cemal olacaktır. Cemal'in tek amacı, günaha batmış olan küçük kızdan bir an önce kurtularak, sevdiği kıza yani Emine'ye geri dönmek ve onunla evlenmektir. 
Kitabın diğer yüzünde ise, çok başarılı,sevilen ve sayılan,saygın, ve bir üniversitede hoca olan İrfan Kurudal ile tanışıyoruz. Aslında yaşamı gayet iyi devam etmektedir, iyi bir işi,iyi dostları,çok güzel bir evi ve sevdiği bir eşi vardır ancak profesör, burada mutlu değildir ve hayatını değiştirmek konusunda fazla ısrarcıdır. Bu yüzden bir tekne ile denize açılmaya karar verir.




Kitapta, 3 kişinin hayatının aslında nasıl kesiştiğini anlatmaktadır. Bir tarafta kötü yaşantının,ezilmişliğin,daima sindirilmiş olmanın verdiği çaresizliğin,korkunun aslında büyük çoğunlukla cehaletin,kadının son derece alçaltılmış olmasının, ( bkz, günah yeri,günaha batmak,kadın olmak çok kötü bir şey,uğursuzluk) ve daha yolun başında olan genç kızlara bu kalıp düşüncelerin zorla öğretilmiş olmanın kötü etkilerini görürken diğer bir tarafta ise profesörün görkemli yaşamını,şık davetleri,şık kıyafetleri,zenginliği ama bu kadar zenginliğin yanında aynı zamanda ne kadar boş ve bilgisiz olduklarını gözler önüne seren profesörün gözünden serzenişleri okumaktayız. 
Kesinlikle boş bir kitap değil. Okuduklarınıza zaman zaman çok kızabilirsiniz. Herkesin bildiği ancak okundukça daha çok farkına varabileceğimiz günümüz gerçeklerinden bahsediyor. Günümüzün koşullarına ve düşünce sistemine gayet net bir şekilde ışık tutuyor ve o satırları okuduğunuzda ' gerçekten öyle ' diyorsunuz. 
Kitap gerçekten güzel ancak benden kaynaklanan bir yavaş okuma problemi yaşadım. Sanırım gerilim tarzı romanlarda olduğu gibi,heyecan ve hareket olmadığında,düz gittiğinden kaynaklanıyor. ;)
Ama düşünce yapıma güzel şeyler katan bir kitaptı kendisi. Sosyal meseleler gibi.. ' Bak bu doğru. evet buda var , evet evet kesinlikle ' dediğim bir kitap oldu benim için.  Zaten yazarı çok severim.
4 verme sebebim ise kitap bittiğinde, nasıl yani ? ne oldu şimdi ? dediğim ve bazı şeylerin açığa kavuşmadığını gördüğüm için.
Seve seve tavsiye ediyorum.
Herkese iyi okumalar. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder